AİLE VE SİSTEM DİZİMİ (KONSTELASYON) NEDİR?
Sistem ve aile dizimi (sistemik konstelasyon), insanlar ve oluşturdukları sosyal yapılarla (aile, ilişki, kurum v.b.) ilgilenir. Sistem ve aile dizimleri, sistemin desteğine ve dayanışmaya odaklanır; kriz ve iyileştirme süreçlerinde başvurulan çalışmalardır.
Sistem ve aile dizimleri, felsefi, sosyolojik, spiritüel, zihinsel ve terapötik uygulamalardır. Çok kuşaklı ve bağlamsal terapi yöntemleri, sistem ve aile dizimi çalışmalarının terapötik köklerini oluşturmaktadır.
Sistem ve aile dizimi çalışmalarında insanın yaratılışından kaynaklanan düzen kuralının, evrensel öge olarak nasıl kendi biricik sistemlerimizle birleştiğini ve etkileşimde olduğunu görme imkânımız vardır. Sistem ve aile dizimi çalışmalarıyla bizi etkileyen sorunlara bakışımızı dönüştürmek için parçası olduğumuz sistemleri oluşturan insan ilişkilerine, iletişime, kuşaklar arası yahut ân içinde vâr olan bağlarımızın kalitesine bakılır.
Çalışmalarda talep ettiğimiz şey, saflık ve hakikattir. Bert Hellinger’in de dediği gibi “Gerçek bizi özgürleştirir.” Sistem ve aile dizimi çalışmaları, tüm bu gerçekliğe şahit olmakla ve onu olduğu gibi kalbimize alabilme kapasitemizin, mekândan ve zamandan bağımsız bir şekilde dönüşümüyle ilgilidir.
Bert Hellinger’den önce, Jacop Moreno, Max Reinhardt, Frizt perls, Viginia Satir, Les Kadis, Ruth Mc Clendon, Thea Schönfelder, Eckhard Sperling, Almunt Massing, Günter Reich, Carl Rogers, Milton Erickson, Ruppert Sheldrake gibi bilim insanlarının sistem konstelasyonu terapi yönteminin kaynağı ve/ve ya kökleri olarak anlaşılabilir.
Sistemik bakış açısı; her bir insanın daha büyük bir birliğin parçası olarak sisteme ait olduğunu ve aynı hak ve görevlere sahip olduğunu savunur. Her bir bireyin kendine ve sistemine, aidiyet ve saygı duymasını önceler. Herkes daha büyük bir bütünün ayrılmaz bir parçası ve onun bireysel ifadesidir. Her insan bağlı olduğu sistemin rezonant salınımı içindedir, bu nedenle sistemik bağlantıların bağlamı sistem ve aile dizimlerinde incelenir.
Sistem ve aile dizimi çalışmaları, günümüzde, ekolleri ve uygulayıcılarının bakış açıları, uygulama konularına göre, pek çok anlayış ve çeşitlilikte varlığını sürdürmeye ve gelişen canlı bir yöntem olmaya devam etmektedir.
HANGİ KONULARDA SİSTEM ve AİLE DİZİMİ (KONSTELASYON) ÇALIŞMALARI YAPILIR?
Aile ilişkileri, ailevi sorunlar, boşanma, ayrılık konuları
Ortaklık, arkadaşlık, ilişkilerle ilgili konular
Nesiller arası aktarımlarla ilgili olduğu düşünülen konular, döngüler (göç, kazalar, iflaslar, kayıplar vb.)
İş, meslek, kariyer, para konuları
Psiko-sosyal içerikli konular
Travma kaynaklı konular
Kişisel ve manevî gelişim konuları
Arabuluculuk ve hukuki uyuşmazlıklar, dava konuları
Gayrimenkul konuları (kira, satış, miras vb.)
İnsan ve hayvan sağlığını ilgilendiren konular
Kâr ya da amaç için bir araya gelinen organizasyonlarla ilgili konular
Politika ve toplumu ilgilendiren konular
Kültür, mimari, sanat, teknoloji, üretkenlikle ilgili konular
Belirlenmiş bir “niyet” cümlesi üzerinden yapılan konstelasyonlar
KİMLER SİSTEM VE AİLE DİZİMİ UYGULAMALARINDAN YARARLANABİLİR?
Dileyen ve bir sağlık engeli olmayan her yetişkin birey kendi adına, kendi konusuna sistem ve aile dizimi çalışması talep edebilir. Üçüncü kişilerle ilgili sistem ve aile dizimi talepleri, konu olarak getirilemez. Bir başkası adına ve onun izni ya da haberi olmaksızın dizim açılamaz. Ebeveynler, her iki ebeveynin de rızası ve izni olmak kaydıyla, 7 yaş altındaki çocukları için vekil olarak dizim açtırabilirler.
“DİZİM AÇMAK/AÇTIRMAK” NE DEMEKTİR?
Sizin alanınız, sizin ve sisteminizin irtibatta olduğu, ifade ve vücut bulduğu ya da bulmak için beklediği, size ait özel enerjetik alandır. Danışanlar dizim talebinde bulunduklarında, konularını ve konularını oluşturan sistemin ögelerini temsilen bir çerçeve belirlenir ve temsilciler bu alanı canlandırmak üzere alanda yer alır.
Soyut gibi görünen kavramlar, sistemin henüz görünen ve görünmeyen ögeleri, fiziki şartlar yahut online ortamda bireylerle ya da sembollerle temsil süresince somutlaşır, somatik bir hâl alır, bilinçdışı ile bilinç arasındaki köprü görünür olmaya, anlam bulmaya başlar. Tüm bunlar sistem ve aile dizimi (konstelasyon) çalışması esnasında olur. Sistem ve aile dizimi kolaylaştırıcıları, bu uygulamayı ifade etmek için “dizim açmak/açtırmak” tabirini kullanırlar. Kolaylaştırıcı, dizimi sevk ve idare eden kişiye verilen isimdir.
Sistem ve aile dizimi çalışmaları, grup halinde ve bireysel olarak yapılabilir. Grup halinde dizim açıldığında diğer danışanlar ve temsilciler çalışmada hazır bulunur. Grup dizimlerine katılan danışanlar, birbirlerinin çalışmalarını izleyebilir ve temsilci olabilirler. Bireysel çalışmalar, sadece bir danışan, kolaylaştırıcı ve (danışan dilerse) temsilcilerden oluşur.
DİZİMLERDE TEMSİLCİ OLMAK
Her dizimde temsilcilik bulunmak zorunda değildir; bu sahip olduğumuz seçeneklerden sadece biridir. Grup dizimlerinde danışanlar birbirlerinin dizimlerinde temsilci olabilir. Bireysel dizimlerde danışan tercih ederse temsilciler çalışmaya alınabilir.
Temsilciler doğrudan talep etmezlerse onlar adına bir dizim açılmaz. Temsilci sıfatıyla bir dizim çalışmasında yer alıyorsanız, dizim açılmasını talep eden danışanın sistemindeki ögelerden birini temsil etmek üzere çalışma alanında yer alabilirsiniz.
Temsile girmek ve çıkmak için özel bir ritüel ve uygulama yoktur. “X için şimdi Y’yi temsil ediyorum” demeniz ve temsilden çıkarken de “X için Y’yi şu andan itibaren temsil etmiyorum” demeniz yeterlidir. Kolaylaştırıcınız temsilci olduğunuzda sizi konuyla ilgili bilgilendirecektir. Temsilci olmak için bir ön eğitim ve deneyim şart değildir.
Temsilci olduğunuz kişilerden size herhangi bir şey bulaşmaz ve üzerinize bir ağırlık almazsınız. Temsil esnasında bedeninizde güçlü bir enerji geçişi yaşadıysanız bile temsilden çıkmakla bu hislerden bedensel olarak ayrışırsınız; bu konuda desteğe ihtiyacınız olduğunda kolaylaştırıcınız size rehberlik edecektir.
Temsilci olmanın, sadece “biri için çalışmada yer almaktan çok daha fazlası” olduğunu söyleyebiliriz. Hiç kimse tesadüfen bir dizim çalışmasında yer almaz. Çoğu zaman temsilcilerin konuyu bilmeseler dahi, çalışma esnasında kendileriyle ve yaşam deneyimleriyle bağlantı kurdukları ve sadece temsilci olarak alan tutmakla, farkındalıklar yaşadıkları görülmektedir.